30 Ocak 2015 Cuma

    Renklerin hayatımızdaki yeri

Renkler çoğu kez kararlarımızı etkileyen etmenlerdir. Bununla birlikte kişinin sevdiği ve sevmediği renklere göre kişilik tahlili yapmak da mümkündür. Simdi size kısa bir test... 

Elbise seçerken, araba alırken, evimizi döşerken fark etmeden seçimimizi neler etkiler? Neden boş boş denizi seyrederken huzur duyar, çiçeklerle bezenmiş bir bahçede ise heyecanlanırız? Neden bazı restoranlarda acele acele yemek yer de hemen kalkarız? Neden sarışın insanlar bizde “dikkat çekici ama havai” izlenimi uyandırır? Hepsinin cevabı aynı: Renkler.


Renklerin, yaydıkları titreşimler yoluyla değişik hormonlar üzerinde farklı uyarıcı etkilerinin olduğu ve böylece ruh halimizi ve bedensel fonksiyonlarımızı etkiledikleri artık kanıtlanmış bir gerçektir. Hatta renklerin etkilerinden hareketle “kromoterapi” denilen bir tedavi yöntemi bile geliştirilmiştir.

Ben sizlere önce renklerin bilinen psikolojik etkilerini kısaca aktarmak istiyorum:

KAHVERENGİ: ABD de Kansas Üniversitesindeki sanat müzesinde renklerin ziyaretçiler üzerindeki etkileri bir deneyle incelenmiştir. Duvar rengi beyaz olduğunda ziyaretçilerin yavaş hareket ettikleri, daha fazla müzede kaldıkları görülmüş; duvarların rengi kahverengiye döndürüldüğünde ise insanlar daha hızlı hareket ederek müzeden daha çabuk çıkmışlar.

Bu tespit edildikten beri dünyadaki tüm fast-food restoranlarının sandalye ve masaları kahverengiye, duvarları da yakın renklere boyanmıştır. Yiyen hemen kalksın, yeni müşteriye yer açılsın diye. Eğer siz misafir sevmiyorsanız salon takımınızı kahverengi seçebilirsiniz. Konuklarınız, sebebini anlayamadıkları halde erken gitmeye can atacaklardır. Ama misafirlerinizin uzun süre oturmasını, sohbeti sonuna dek götürmesini isterseniz kahverengini salonunuzda, sohbet odanızda pek kullanmayın.

Kahverengi aynı zamanda toprak rengidir ve “mahviyet ve tevazu”yu çağrıştırır. Bu renk giyinirseniz diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz. Amacınız buysa o başka (nitekim çekingen hastalarımın sıklıkla bu renk giyindiklerini görmüşümdür) ama dikkat çekmek istiyorsanız iş toplantılarında sakın kahverengi giymeyin.

Kahverengi aynı zamanda teklifsiz, resmiyetten uzak bir renktir ve bu yönüyle karşınızdakilerin size rahat açılmalarını da sağlayabilir.

KIRMIZI iştah açar. O yüzden dünyadaki büyük gıda firmalarının (Kola ve Fast-Food firmaları gibi) logolarında çok sık kullanılır. Aynı zamanda (adrenalin salgısına yol açtığı için) heyecanlandırıcı bir renk olan kırmızı, kan akışını hızlandırır ve tansiyonu da yükseltir.

YEŞİL ise güven veren bir renktir. Bankalar logolarında bu rengi çok kullanır. Yatak odası için de rahatlatıcı bir seçim olabilir. Ayrıca yeşil rengin üretkenliği arttırdığı gözlenmiştir. Batıda büyük otellerin mutfakları yeşile boyanmaktadır, aşçıların verimi artsın diye. Batıdaki özel hastanelerde de yeşil çok kullanılır, çünkü rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Mide ağrısını da azalttığı tespit edilmiştir.

SİYAH gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da ifadesidir. Fonda kullanılırsa karamsarlık verir. Konsantrasyonu en çok arttıran renktir. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı almayan bir odada otururmuş.

MAVİ sakinlik simgesidir. Tansiyonu düşürür. Hastane personeli, polisler, gardiyanlar genellikle neden mavi giyerler sanıyorsunuz? Araplar mavi renkli taşların kan akışını yavaşlattığına inanırlar ve o yüzden nazar boncukları mavi renklidir. Sakinleştirici olduğu için Batıda intiharları azaltmak için köprü korkulukları maviye boyanır. A.B.D.de bir okulun duvarlarının portakal renginden maviye çevrilmesi sonrası çocukların haylazlıklarının azaldığı da tespit edilmiştir.

LACİVERT kozmik bir renktir ve sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. Büyük firmalar logolarında bu rengi kullanarak prestijlerini sağlamlaştırmak isterler genellikle.

MOR ise nevrotik, karmaşık bir ruh haline yol açar, bilinç altı korkuları uyandırır. Özellikle hastanelerde hiç kullanılmaması önerilir. Ama maksadınız başkalarını korkutmak, sizden çekinmelerini sağlamaksa kullanabilirsiniz.

PEMBE malum, rahatlatıcı, “her şeyi tozpembe gösteren” bir renktir ve insanların pembe elbiseli kişilere daha kolay ödeme yaptıkları fark edilmiştir. Bu yüzden İngiltere’de çoğu mağazada tezgahtar ve kasiyerler pembe gömlek giyinirler.

SARI mutluluğun, dikkat çekiciliğin ve geçiciliğin simgesidir. O yüzden tüm dünyada taksiler sarıdır ve araba kiralama firmaları da bu rengi çok kullanırlar. Fark edin, kiralayın ama geri getirin diye. Bankalar ise sarı rengi hiç kullanmazlar. “Paralar bizde uzun süre kalsın” dedikleri için. İşyerinize bir gelen bir daha gelmiyorsa koltukların veya duvarların sarı renginden olabilir bu, dikkat edin.

BEYAZ ise istikrar ve saflığı temsil eder. Doktor ve hemşire kıyafetlerinde biraz da bundan tercih edilir. Bazı politikacılar da bu rengi dürüst ve şaibesiz oldukları imajı oluşturmak için kasıtlı olarak kullanırlar.

Bunların yanı sıra, kişinin sevdiği ve sevmediği renklere göre kişilik tahlili yapmak da mümkündür. Simdi size kısa bir test anlatacağım. Ama önce su sekiz renk arasında en sevdiğinizden en sevmediğinize doğru bir sıralama yapın ve 1 den 8’e numaralayın lütfen:

Mavi, Sarı, Kırmızı, Yeşil, Gri, Siyah, Mor ve Kahverengi. (Merak edenler için: Bu sıralama bana aittir.)

MAVİ sükunet ve sadakat rengidir. Maviyi ilk sırada seçenler hassas ve huzur arayan insanlardır. Hayatları kontrollü, hedefleri bellidir. Problemsiz, üzüntüsüz bir hayat isterler ve bunun için bir çok şeyi feda edebilirler. Tutarlı ve sürtüşmesiz bir beraberlik arzu ederler. Mavi son sıralarda ise tatminsiz olduğunuz ve sizi kısıtlayan şeyleri yıkmak istediğiniz anlamına gelir. Tekdüzelikten nefret ediyorsunuz demektir ama bu yüzden aile ve iş hayatında sürekliliği sağlayamayabilirsiniz.

SARI Sarıyı 2., 3. veya 4. sırada seçenler iyimser kişilerdir ve geçmişe değil daima ileriye, geleceğe ve umutla bakarlar. Hayatı kolay görür, problemleri pek kafaya takmaz, kolay endişelenmezler. Ama bu tembel oldukları anlamına da gelmez. Sürekli olmasa da sıkı çalışma dönemleri vardır. Hele sarıyı ilk sırada tercih ettiyseniz bu sizin çok hırslı ve sürekli zevk ve mutluluk arayan birisi olduğunuzu gösterir. Sarı renk hayli geri tercihlerde kaldıysa ümit ve hayallerinizi kaybetmiş, kendinizi reddedilmiş, bahtsız hissediyorsunuz ve içe dönmüşsünüz anlamına gelir.

KIRMIZI arzu ve enerji demektir. İlk sırada kırmızıyı tercih edenler dürtüsel davranan, kazanmak isteyen, enerjik kişilerdir. İyi bir lider olurlar. Beklentileri yüksektir ve hayatı dolu dolu yaşamak isterler. Kırmızı 7. veya 8. sırada kalmış ise yaşama sevinci ve macera arzusu çok az demektir.

YEŞİL sebatkarlık, tutuculuk ve değişime direnç anlamındadır. İlk sırada tercih edilmişse, siz inatçı, sahiplenici ve hayli bencilsiniz demektir. Başarma hırsınız fazladır, kıymetli şeylere sahip olmak, hatta onları biriktirmek meyliniz olabilir. Tanınmak ve başkalarını etkilemek istersiniz ama başarısızlık ve kayıp ihtimalleri sizi çok üzer. Yeşil son sıralarda kaldıysa benliğiniz incinmiş, gururunuz kırılmış demektir. Buna bağlı olarak da tenkitçi, alaycı ve dik başlı olabilirsiniz.

GRİ nötr bir renktir ve zıtlıklar arasında orta noktayı bulma isteğini temsil eder. Gri ilk tercihiniz ise, hiç bir yere angaje olmadan bağımsız kalmak istiyorsunuz demektir. Fikir ve duygularınız her an değişebilir. Bir gurupta “erimekten” nefret edersiniz. Yapan değil izleyen olmayı tercih edersiniz. Griyi son sıraya bırakanlar ise tersine paylaşmayı seven, bir guruba katılmak isteyen, arzulu, hevesli insanlardır. Bu kişiler hedeflerine ulaşmak için her yolu denerler.

SİYAH “hayır” demektir. Bu rengi ilk sırada seçen kişi (ki bu nadir görülür) kaderine isyan ediyor demektir. Siyah ikinci seçim ise, idealiniz, tutkunuz uğruna her şeyden vazgeçebilirsiniz. Eğer ilk tercih sarı, ikinci tercih siyah ise, kişi hayatında köklü değişiklikler yapmak üzeredir. Normalde siyah son sıralarda seçilir ve bu, kişinin kaderiyle barışık olduğuna işarettir.

MOR ise iç çatışmaları simgeler. Özellikle de dürtülerinizle sükunet arayışı veya hükmedicilikle boyun eğme hisleri arasında çatışma yaşadığınızı gösterebilir. Moru ilk sıralarda tercih edenler mistik ve büyüsel arayışlar içindedirler. Zihinsel olarak tam olgunlaşmamışlardır. Hayal dünyasında yaşarlar. Mor genellikle son sıralarda tercih edilir ve olgunlaşmış bir yapıya, gerçeklerle yüzleşebilen bir kişiliğe işaret eder.

KAHVERENGİ fiziksel iyilik rengidir ve sizin kendi sağlığınıza gösterdiğiniz ilgiyi simgeler. Eğer kahverengiyi orta sıralara (4., 5.) koymuşsanız sağlığınız ve bedeninizle sadece gereği kadar ilgileniyorsunuz demektir. Bu da iyiye alamettir. Hastalık evhamı olanlar, kendini fazla dinleyenler ise kahverengiyi ilk sıralarda tercih ederler. İlk tercihiniz bu renkse hayli huzursuz ve endişelisiniz demektir. Kahverengiyi ilk üç sırada tercih edenler aynı zamanda güvenli bir çevre arayışında olurlar. Mesela mülteciler genellikle bu rengi ilk sırada tercih ederler.

Kahverengi son sırada olduğu takdirde ise, tersine, sağlığınızla gereği kadar bile ilgilenmiyorsunuz anlamına gelir. Sandığınız kadar sağlıklı olmayabilirsiniz. Çabuk bir check-up yaptırın. Bakın ben de kahverengiyi son sıraya koymuşum. Galiba eşim “kendine dikkat etmiyorsun” demekte haklı. Birkaç tahlil yaptırayım bari. Bana müsaade. 

Haber7com


28 Ocak 2015 Çarşamba

                  TAVUK SUYUNA HAVUÇLU ŞEHRİYE ÇORBASI
Gripten kurtulmak için ilaç kullanmak istemiyorsanız, uzmanlar doğal yollar öneriyor. Özellikle çorbaların soğuk algınlığı döneminde tüketilmesinin önemini belirten uzmanlar, gribe en iyi çarenin tavuk suyu çorbası olduğunu söylüyor. İlaç alır gibi yemeklerden önce tavuk suyuna bol karabiberli ve limonlu çorba içmek gribi kolayca ve zahmetsizce atlatmanızı sağlıyor. İçindeki mineraller bakımından eklem ağrılarını hafifletiyor ve vücut kırgınlığının geçmesini sağlıyor.


                                                           MALZEMELER:

                                                           2 adet tavuk but
                                                           1 adet orta boy soğan
                                                           3-4 tane karabiber
                                                           1 adet küçük havuç         
                                                           5-6 su bardağı tavuk suyu
                                                           2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
                                                           1 çay bardağı tel şehriye

YAPILIŞI:Tavuk bagetleri yıkayın bir tencereye alın.İçine dörde böldüğünüz soğanı, karabiberleri, tuzunu koyun.İster normal tencerede tavuklar pişine kadar isterseniz düdüklü tencerede 15-20 dakika haşlayın.
Tavuklar haşlanıp iyice pişince tavuk etlerini ve soğanı tencereden çıkarın.Bagetleri kemiklerinden ayırıp minik minik parçalara ayırın. Çorba yapılacak tencereye sıvıyağı koyun ısıtın, üzerine rendelediğiniz havucu ilave edin, 2-3 dakika kavurun.Havuçlar kavrulunca tavuk suyunu ilave edin.Tavuk suyu kaynayınca içine şehriyeleri ve parçalara ayırdığınız tavukları ekleyip karıştırın.Ocağı orta ateşe getirin ve tencerenin kapağını aralık bırakın.Şehriyeler pişinceye kadar 15-20 dakika  kaynatın. Çorba pişince üzerine maydanozu doğrayın.Karabiber ve limon eşliğinde servis yapın.                                              Afiyet şifa olsun















26 Ocak 2015 Pazartesi

 ZEYTİNYAĞLI PIRASA NASIL YAPILIR
Benim damak tadıma göre pırasa yemeği zeytinyağlı dinlenmiş ve soğuk olmalı.Sofraya gelmeden önce buzdolabından çıkmalı. Sonuç olarak pırasa; içerdiği önemli vitamin, mineral ve antioksidanlar ile beslenme programınızda bulunması gereken, sağlığa faydaları ile öne çıkan bir sebzedir. Ayrıca soğan veya sarımsak yemeyi sevmiyorsanız aynı aileden olan pırasayı bunlara alternatif olarak tüketebilirsiniz.Gelelim tarifine;




MALZEMELER:

1 kilo pırasa
1 adet orta boy havuç
1-1,5  yemek kaşığı pirinç
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz şeker









YAPILIŞI:Pırasaların köklerini kesin, kötü ve sararmış kısımlarını ayırdıktan sonra güzelce yıkayın.Yaklaşık 2 cm uzunluğunda halinde dilimleyin veya dağılmalarını önlemek için verev kesin. Havucu soyun veya kazıyıp yıkayın, ince halkalar halinde doğrayın.

Tencereye zeytinyağı koyun ve ısıtın.Üzerine havuçları ilave edin 1-2 dakika kavurun.Ardından pırasaları ilave edin ve karıştırın.Tencerenin kapağını kapatın ocağın altını kısın.Bu arada pırasa kendi suyunu salacaktır, 10-15 dakika kadar kavurun. Şekerini,tuzunu,pirincini ilave edin ve karıştırın. Yemeğin kendi suyu muhtemelen olacaktır ancak yoksa çok az (bir çay bardağı kadar) su  koyun.Kısık ateşte yavaş yavaş  20-30 dakika arası kontrol ederek pişirin.Yemeği çok karştırmayın pırasanın iç kısımları çıkıp dağılmasın.Suyu az gelirse sıcak su koyun.
Yemek pişince kapağını açmadan soğumaya bırakın.Soğuyunca servis tabağına alın, ister soğuk ister ılık olarak limonla servis yapın.Hatta zamanınız  varsa buzdolabında soğutun. 

                            Bu faydalı kış sebzesini ailenizle birlikte afiyetle paylaşın































22 Ocak 2015 Perşembe



          EKMEK HAMURUNDAN PİDE NASIL YAPILIR

Vaktiniz olmadığında dışardan eve gelirken veya habersiz misafiriniz geldiğinde, istediğiniz iç malzemeyi kullanarak fırından aldığınız ekmek hamurundan pratik ve nefis pideler yapabilirsiniz. Ben dışardan gelirken fırından iki tane ekmek hamuru aldım, bu hamurdan 4 tane pide yaptım.İkisi kıymalı ikisi peynirli, pidenin iç malzemelerinin hazırlanması ve pidenin yapılışına bakalım;                                            
                                     
                                     Kıymalı Pide İçin Gerekli Malzemeler: 

                                      2 tane ekmek hamuru (fırından)
                                      250-300 gr kıyma
                                      1 tane büyük soğan
                                      2 adet domates (isterseniz)
                                      4 sivri biber
                                      15-20 dal maydanoz (isterseniz)
                                      Tuz, karabiber
                       
Kıymalı İç Harcın Hazırlanması: Fırından aldığınız hamuru iyice kabarması için sıcak bir ortamda bir kenarda bekletin.Bu arada siz kıymalı iç harcınızı hazırlayın.Tavaya çok az sıvıyağ koyun kıymayı kavurmaya başlayın.Kıymanın rengi değişdikten sonra soğanı ekleyin,ardından biberleri ve en son domates ekleyin.Kıymalı harç suyunu çekene kadar kavurmaya devam edin.Kıymanın sıcaklığı geçince maydanozu ve istediğiniz baharatları ekleyin.
Pideyi aynı iç malzemeleri kullanarak pişirmeden de yapabilirsiniz.Kuru soğanı, domates, maydanoz ve yeşil biberleri küçük küçük doğrayın.Kıymanın üzerine ilave edin, istediğiniz baharatlarla tatlandırarak elinizle bütün malzemeyi karıştırın. 
   
                                      Peynirli Pide İçin Gerekli malzemeler:

                                      300 gr ezilmiş beyaz peynir (tulum,lor,kaşar peyniri koyabilirsiniz.)
                                      2  tane yumurta  
                                      15-20 dal maydanoz ve dereotu (isterseniz)
                                      1-2 çay kaşığı pul biber,karabiber (isterseniz)
                                      Tuz (peynir tuzluysa koymayın)


Peynirli İç Harcın Hazırlanması: Ezilmiş peynirlerin içine iki yumurtayı, isterseniz doğranmış maydanoz ve dereotunu veya isterseniz baharatları nasıl seviyorsanız hepsini koyup karıştırın.

                                       Pidenin İçi ve Üstüne Sürmek İçin Sos
 
                                       2 su bardağı yoğurt
                                       Yarım su bardağı zeytinyağ
                              
PİDENİN YAPILIŞI:Kenarda beklettiğiniz hamuru 4 eşit parçaya bölün.Tezgaha un serpin hamurun bir parçasını alın 1 cm kadar merdaneyle uzunlamasına açın.İçine yağ ve yoğurt karışımından sürün.Onun üstüne  kıymalı veya peynirli iç malzemeden koyup, kenarlarda  biraz boşluk kalacak şekilde yayın.Pidelerin karşılıklı kenarlarını birleştirin.Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine pideyi yerleştirin.Tüm hamur bitene kadar pideleri bu şekilde hazırlayın.Üzerlerine yoğurlu sostan sürüp, bir kenarda 10-15 dakika dinlendirin.Bu arada fırınınızı 200 dereceye ayarlayın, pidelerin üzerini kızara kadar 20-30 dakika pişirin.Pişip çıktıktan sonra pidelerin üzerlerine biraz tereyağ sürün veya elinizle pidelerin üstüne su serpip sofra bezi veya tepsi kapatıp yumuşatın.

                                                               Afiyet olsun
                                                                 
 




 


                                    

21 Ocak 2015 Çarşamba

                                   Burcunuza Göre Hangi Ağaçsınız?


01-11 Ocak : Köknar: (Gizem) Sıra dişi bir zevki vardır. Sofistike ve kadirşinastır. Güzel olan her şeyi sever.Dik başlı, çabuk mod değiştiren,bencil olmasına rağmen kendisine yakın olanlarla ilgilenen biridir. Çok mütevazı olduğu söylenemez. Hırslıdır. Memnun edilmesi zor bir sevgilidir. Çok arkadaşı vardır. Çünkü ona güvenebilirsiniz. 
2-24 Ocak : Karaağaç :(Asil) Müşfik, fiziksel olarak düzgün, giyimine dikkat eden, taleplerinde aşırılığa kaçmayan, insanlara neşe verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisi altta olmayı sevmeyen biridir. Dürüst Başkaları için karar vermeyi sever. Cömerttir. Pratik zekası güçlü ve iyi bir espri anlayışı vardır.   
25 Ocak-3 Şubat : Selvi : (Sadakat) Güçlü, fiziksel olarak kaşlı, her ortama uyabilen, hayatla fazla uğraşmayan, hoşnut, iyimser, paraya meraklıdır Yalnızlıktan nefret eder. Ama sadıktır. Modu çabuk değişir. Kurallara boyun eğmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.
04-08 Şubat : Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine güvenmeyen, sadece gerektiği zaman cesaretli olan biridir. Arkasının güçlü olmasını ve sıkı insanlarla muhatap olmasını sever.Çok seçicidir. Genellikle yalnızdır. Artistik bir doğası vardır. Kin tutar. İyi bir organizatördür. Felsefi takılmayı sever.Ama her durumda güvenilebilir biridir. 
09-18 Şubat : Sedir : (Güven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, lüksü seven, sağlığına dikkat eden, kendine güvenen, başkalarına da biraz yukarıdan bakan biridir.Kararlı,sabırsız ve başkalarını etkilemeyi sever. İyimserdir ve beceriklidir. Çabuk karar verir. 
19-28 Şubat : Çam : (Titiz) Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir.Çok arkadaş delisi değildir. Çabuk aşık olur ama ateşi çabuk söner.
01-10 Mart : Salkımsöğüt : (Melankoli) Güzel ve çok melankoliktir.Etkileyicidir. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir.Kaprisli ama dürüsttür.Başkalarının duygularına önem verir.Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri de kuvvetlidir. acı çeker ama demir atabileceği birini bulabilir.
11-20 Mart : Ihlamur : (Şüphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartışmadan nefret eder. Çalışkandır, tembelliği ve bencilliği hiç sevmez, streslidir. Yumuşak huyluve merhametlidir.Arkadaşları için çekinmeden fedakarlık yapar. Becerikli olmasına rağmen bunları değerlendirmesini bilmez.Mızmızdır. Kıskanç fakat vefalıdır.
21 Mart : Meşe : (Cesaret) Sağlam yaradılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu çok yoktur. İşini sansa bırakmayı sevmez. Ayaklarını yere sağlam basmak ister. Hareketlidir.
22-31 Mart : Fındık : (Cesaret) Sağlam yaradılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu çok yoktur. İşini sansa bırakmayı sevmez. Ayaklarını yere sağlam basmak ister. Hareketlidir. 
01-10 Nisan : Üvez : (Hassasiyet) Dikkat çekici, neşe verici, bencillikten uzak dikkat çekmeyi seven biridir.Hayata bağlıdır. Yerine ve duruma göre hem bağımlı hem bağımsız olabilir. Zevklidir. Duygusal, hassas, ve artistik özellikleri vardır. İyi bireş olur ama çok zor affeder. 
11-20 Nisan : Akçaağaç : ( Özgür zeka) Hayal gücü ve orijinalliklerle dolu hiç de sıradan olmayan biridir.Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenli, yeni deneyimlere aç biridir. Genellikle sinirli ve gergin bir yapısı vardır. Hafızası kuvvetlidir. Çok kolay öğrenir. Başkalarını etkilemeyi sever.
21-30 Nisan : Ceviz : (Tutku) Garip ve zıtlıklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gösterir.Asil bir ruhu vardır. Spontanedir. Çok hırslıdır ve hiç esnekliğiyoktur.Zor ve alışılmışın dışında bir estir. Çok zor beğenir. Sadece takdir eder.Çok kıskanç uyum göstermek için fazla fedakarlık etmekten de hoşlanmaz. İlginç stratejiler üretir. 
01-14 Mayıs : Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine güvenmeyen, sadece gerektiği zaman cesaretli olan biridir. Arkasının güçlü olmasını ve sıkı insanlarla muhatap olmasını sever.Çok seçicidir. Genellikle yalnızdır. Artistik bir doğası vardır. Kin tutar. İyi bir organizatördür. Felsefi takılmayı sever.Ama her durumda güvenilebilir biridir.
15-24 Mayıs : Kestane : (Dürüstlük) Alışılmadık bir güzelliği vardır ama insanları etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neşelidir. Doğuştan diplomattır. Çok kolay huzursuzluğa kapılır ama her türlü ilişkisinde hassastır. Bazen olağandışı davranır.
25 Mayıs-3 Haziran : Dişbudak : (Hırs) Hayat dolu,talepkar, düşüncesizce hareket eden ve eleştirilere kulak asmayan biri. Hırslı, akıllı, yetenekli, kaderinehükmetmeyi seven, egoist olmaya elverişlidir. Ama ona güvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hükmedebilir. ve sadıktır.
04-13 Haziran : Gürgen : (Zevk sahibi) Cool bir güzel. Diş görünüşüne ve bakımlı Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Başkalarını kendinden fazla düşünür. Hayati mümkün olduğunca kolay bir hale getirmeye çalışır. Disiplinli bir hayat için kılavuzluk eder.İlişkilerinde kibardır. Duygularıyla ilgili olarak mutluluğu yakalaması kolay olmaz. Çoğunlukla da başkalarına güvenmez. Kararlarından da asla emin olmaz. 
14-23 Haziran : İncir : ( Hassasiyet) Çok güçlü, bağımsız, tartışmalara ve zıtlıklara fazla izin vermeyen, aile hayatına düşkün, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebek gibidir. Espriden anlar, aylaklığı ve tembelliği de sever. Bencilliği vardır. Akıllı ve pratiktir. 
24 Haziran : Huş : (Esinlenme) Hayat dolu, etkileyici, elegan, arkadaş canlısı, gösterişten uzak, mütevazı, aşırılıklardan hoşlanmayan, kaba şeylerden nefret eden biridir. Doğal ve sakin bir yaşamı tercih eder. Hayal gücü yüksek ve az hırslıdır. Sakin ve uygun ortamlar yaratır.
25 Haziran-4Temmuz : Elma : Fiziksel olarak dikkat çekici, etkileyici...Hoş bir auraya sahip. ve maceraperest ama hassas ve . Sevmeye ve sevilmeye merakli. Cömert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugün için yasar.Hayalgücü yüksek. 
05-14 Temmuz : Çam : (Titiz) Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir.Çok arkadaş delisi değildir. Çabuk aşık olur ama ateşi çabuk söner.Her şeyden kolay vazgeçebilir. İdeali bulana kadar her şey geçicidir. Güvenilir ve pratiktir.
15-25 Temmuz : Karaağaç : ( Özgür zeka) Hayal gücü ve orijinalliklerle dolu hiç de sıradan olmayan biridir.Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenli, yeni deneyimlere aç biridir.Genellikle sinirli ve gergin bir yapısı vardır. Hafızası kuvvetlidir. Çok kolay öğrenir. Başkalarını etkilemeyi sever. 

26 Temmuz-4 Ağustos : Selvi : (Sadakat) Güçlü, fiziksel olarak kaşlı, her ortama uyabilen, hayatla fazla uğraşmayan, hoşnut, iyimser, paraya meraklıdır Yalnızlıktan nefret eder. Ama sadıktır. Modu çabuk değişir. Kurallara boyun eğmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.  
5-13 Agustos: Kavak: (Tatminsiz) Fazla kendine guvenmeyen, sadece gerektigi zaman cesaretli olan biridir. Arkasinin guclu olmasini ve siki insanlarla muhattap olmasini sever. Cok secicidir. Genellikle yalnizdir.Artistik bir dogasi vardir. Kin tutar. Iyi bir organizatordur.Felsefik takilmayi sever. Ama her durumda guvenilebilir biridir.Iliskilerini de cok onemser. 
14-23 Ağustos : Sedir : (Güven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, lüksü seven, sağlığına dikkat eden, kendine güvenen, başkalarına da biraz yukarıdan bakan biridir.Kararlı,sabırsız ve başkalarını etkilemeyi sever. İyimserdir ve beceriklidir. Çabuk karar verir.
24 Ağustos-2 Eylül : Çam : (Titiz) Dinç ve güçlüdür. Nasıl rahat edilebileceğini bilir. Doğal ve hareketli biridir.Çok arkadaş delisi değildir. Çabuk aşık olur ama ateşi çabuk söner.Her şeyden kolay vazgeçebilir. İdeali bulana kadar her şey geçicidir. Güvenilir ve pratiktir.
03-12 Eylül : Salkım söğüt : (Melankoli) Güzel ve çok melankoliktir.Etkileyicidir. Güzel ve zevkli şeylere meraklıdır. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir.Kaprisli ama dürüsttür.Başkalarının duygularına önem verir.Çabuk etki altında kalır ama beraber yaşanması zordur. Talepkardır. Sezgileri de kuvvetlidir. acı çeker ama demir atabileceği birini bulabilir.
13-22 Eylül : Ihlamur :(Şüphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartışmadan nefret eder. Çalışkandır, tembelliği ve bencilliği hiç sevmez, streslidir. Yumuşak huyluve merhametlidir.Arkadaşları için çekinmeden fedakarlık yapar. Becerikli olmasına rağmen bunları değerlendirmesini bilmez.Mızmızdır. Kıskanç fakat vefalıdır.
23 Eylül : Zeytin: (Erdem) Güneşi, sıcak havaları sever. Makul biridir.Kibar duyguları vardır! Agresyon ve şiddetten kaçınır. Sakin ve toleranslıdır. Adalet duygusu gelişmiştir.Hassas, kıskançlıktan uzak bir yapısı vardır. Okumayı ve sofistike insanlarla muhatap olmayı sever.
24 Eylül-3 Ekim : Fındık : (Olağanüstü) anlayışlı, insanları nasıl etkileyeceğini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girişken hatta dövüşken biridir.Popülerdir.Psikolojik durumu çabuk değişir. Kaprisli Ama dürüst ve eşine toleranslı davranır. Kusursuz bir yargı yeteneği vardır. 
04-13 Ekim : Üvez :(Hassasiyet) Dikkat çekici, neşe verici, bencillikten uzak dikkat çekmeyi seven biridir.Hayata bağlıdır. Yerine ve duruma göre hem bağımlı hem bağımsız olabilir.Zevklidir. Duygusal, hassas, ve artistik özellikleri vardır. İyi bireş olur ama çok zor affeder.
14-23 Ekim :Akçaağaç : (Asil) Müşfik, fiziksel olarak düzgün, giyimine dikkat eden, taleplerinde aşırılığa kaçmayan, insanlara neşe verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisi altta olmayı sevmeyen biridir. Dürüst Başkaları için karar vermeyi sever. Cömerttir. Pratik zekası güçlü ve iyi bir espri anlayışı vardır.
24 Ekim-11 Kasım : Ceviz :(Tutku) Garip ve zıtlıklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gösterir.Asil bir ruhu vardır. Spontanedir. Çok hırslıdır ve hiç esnekliğiyoktur.Zor ve alışılmışın dışında bir estir. Çok zor beğenir. Sadece takdir eder.Çok kıskanç uyum göstermek için fazla fedakarlık etmekten de hoşlanmaz. İlginç stratejiler üretir.

12-21 Kasım : Kestane : (Dürüstlük) Alışılmadık bir güzelliği vardır ama insanları etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neşelidir. Doğuştan diplomattır. Çok kolay huzursuzluğa kapılır ama her türlü ilişkisinde hassastır. Bazen olağandışı davranır.
22 Kasım-1 Aralık : Dişbudak : (Hırs) hayat dolu,talepkar, düşüncesizce hareket eden ve eleştirilere kulak asmayan biri. Hırslı, akıllı, yetenekli, kaderinehükmetmeyi seven, egoist olmaya elverişlidir. Ama ona güvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hükmedebilir. ve sadıktır. 

02-11 Aralık : Gürgen : (Zevk sahibi) Cool bir güzel. Diş görünüşüne ve bakımlı Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Başkalarını kendinden fazla düşünür. Hayati mümkün olduğunca kolay bir hale getirmeye çalışır. Disiplinli bir hayat için kılavuzluk eder.İlişkilerinde kibardır. Duygularıyla ilgili olarak mutluluğu yakalaması kolay olmaz. Çoğunlukla da başkalarına güvenmez. Kararlarından da asla emin olmaz. 
12-21 Aralık : İncir : ( Hassasiyet) Çok güçlü, bağımsız, tartışmalara ve zıtlıklara fazla izin vermeyen, aile hayatına düşkün, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebek gibidir. Espriden anlar, aylaklığı ve tembelliği de sever. Bencilliği vardır. Akıllı ve pratiktir.
22 Aralık : Kayın : (Yaratıcılık) İyi bir zevki vardır. Görünüşe ve kendi görüntüsüne önem verir.Materyalistik sayılır. Hayati ve kariyeri için çok ve düzenli çalışır. Ekonomiktir. Gereksiz risklere girmez. Makul bir tiptir. Diyet ve sporla fizikine dikkat eder. 

23-31 Aralık : Elma Ağacı : Fiziksel olarak dikkat çekici, etkileyici...Hoş bir auraya sahip. ve maceraperest ama hassas ve . Sevmeye ve sevilmeye merakli. Cömert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugün için yasar.Hayalgücü yüksek. 
mahmure.com











18 Ocak 2015 Pazar



             Kalp damarlarını açmak ve kalp dolaşımını  
                                      güçlendirmek
                                    
                                                   Maydanoz-Limon-Sarımsak




Kullanılacak olan malzeme,

  • Kuru kabukları soyulmuş iri bir adet diş sarımsak. Sarımsağın kahverengileşmemiş olması ve yumuşamamış olmasına dikkat edilmelidir.
  • On-oniki adet taze yeşil maydanoz (saplarıyla beraber). Maydanozun yapraklarının sararmamış olmasına dikkat edilmelidir. Yaprakları sararmış maydanoz kullanılmamalıdır.
  • İki yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
  • Yarım bardak klorsuz su


Bu malzemelerin hazırlanması için mutfak robotu veya blendır (mikser) kullanılır. Maydanozlar el yardımıyla kopartılarak robota atılır. Üzerine iki yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ilave edilir. İri tek bir diş sarımsak bıçakla doğranıp ilave edilir. Yarım bardak klorsuz su ilave edildikten sonra robot veya blendır çalıştırılır. Yaklaşık bir - bir buçuk dakika çalıştırıldıktan sonra karşımın tamamı kahvaltıdan en az yirmi dakika önce aç karnına içilir. Kahvaltıya kadar ihtiyaç hissedilirse sadece su içilebilir.

Kürün uygulama şekli şöyledir: İlk üç gün sarımsaklı, ikinci üç gün sarımsaksız, üçüncü üç günse tekrar sarımsaklı olarak uygulanır. Toplam dokuz gün uyguladıktan sonra 3 gün ara verilir. Üç gün aradan sonra aynı şekilde dokuz gün uygulanır ve kür sonlandırılır.


3 gün (sarımsak + maydanoz + limon + su)
3 gün (maydanoz + limon + su)
3 gün (sarımsak + maydanoz + limon + su)
3 gün ara verilir, tekrar
3 gün (sarımsak + maydanoz + limon + su)
3 gün (maydanoz + limon + su)
3 gün (sarımsak + maydanoz + limon + su)

 
şeklinde uygulayarak kür sonlandırılır.


Dikkat

Düşük tansiyonluysanız bu kürün kan basıncını (tansiyonu) bir miktar düşürebileceğini göz ardı etmeyiniz.



Dikkat

Yukarıda önermiş olduğum bu kürü yılda bir-iki kez uygulamakla, kalp damarlarının içten yağ bağlamasına, kalp damarlarında plak oluşumuna veya kalbi besleyen damarların daralmasına veya tıkanmasına karşı önleyici ve koruyucu kür uygulanmış olunur. Aynı zamanda bu kür sayesinde kalp dolaşımı da güçlendirilmiş olur.


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, burada ki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. 

 Prof.İbrahim Adnan SARAÇOĞLU





  
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...