30 Kasım 2014 Pazar


                     ŞÜKRETMENİN SİHİRLİ GÜCÜ

Tüm dinlerde, öğretilerde şükretmenin gücünden bahsedilir.
Çünkü gerçek ve yürekten hissedilen bir şükran duygusu olmaksızın insan kendini gerçekten zengin hissedemez.
Çekim yasası uygulama çalışmalarında katılımcıların şükür duygularını geliştirmek için kendilerinden bir , şükran listesi hazırlamalarını isterim.Bu egzersiz kişilerin, sahip oldukları güzellikler karşısında evrene zenginlik ve mutluluk titreşimleri göndermelerini sağlamak içindir.
Bu egzersizler her gün düzenli olarak yapılmaya başlandığında, evren kişilerin istediklerini gönderme konusunda aceleci olur. 
Çünkü gerçek şükran duyguları kişileri, bambaşka bir titreşim ve algı durumu içine sokar.
Buna koşullu şükran duygusu denir.
Sadece sahip olduklarımız ve var olan koşullar için duyulan şükran duygusudur.
Nedir bunlar?
Sahip olduğumuz, evimiz, arabamız, ailemiz, ilişkimiz, evliliğimiz, işimiz, yeteneklerimiz, sahip olduğumuz nesneler, arkadaşlarımız, çocuklarımız, sağlığımız v.s..
Ancak koşullu şükran duygusu son derece kırılgandır, odak noktamızı değiştirdiğimiz anda eski alışkanlıklarımıza ve bakış açımıza geri döneriz. Şükran duyduğumuz şeyleri bir şekilde kaybedersek, örneğin, evimizi, arabamızı ilişkimizi, içimizde öfke ve hayal kırıklığı yaşayabiliriz.
Yukarıda sayılan koşullu şükran duygusu (yani sadece sahip olduklarınıza duyulan şükran) çekim yasasını istediğiniz düzeyde harekete geçirecek kadar güçlü titreşimlere sahip değildir aslında.
Koşulsuz şükran duygusu titreşiminizi fazlasıyla artırıp, isteklerinizi hızla tezahür ettirir.
Koşulsuz şükran duygusu, deneyimlediğimiz iyi ve kötü her şey için, var olduğumuz için, hayatın bütünü için, sahip olmadıklarımıza da yürekten şükredebilmek, durumlardan ve koşullardan bağımsız olarak hayata duyulan şükran duygusudur.
Sadece var olana, olumluya odaklanmanın ve müteşekkir olmanın getirdiği geçici bir duygu değil, hayata karşı derin bir duruştur aynı zamanda.
Peki, neleri kapsar koşulsuz şükran duygusu?
Hayatımız, evren, he türlü sorunlarımız, zorluklarımız, zaaflarımız, hatalarımız, bilincimiz, egomuz, bize haksızlık yapan insanlar, bize adaletsiz davranan insanlar, düşüncelerimiz, duygularımız v.s.
Olan ve olabilecek her duruma karşı koşulsuz şükran duymak. Olaylardan ve sonuçlardan bağımsız bir hissedişle kaybetme duygusunun olmaması, korkunun yerini sevginin almasıdır.
Bugüne dek yaşadığımız iyi / kötü her deneyimi hayatımıza bir şekilde kendimizin çektiğini bilmenin ve her deneyimin içinde hediyesiyle bize geldiğini bilmenin duygusu derin ve koşulsuz şükran duygusudur.
Evrene devamlı şükran yayını yapmak, yaşam sevincinizi ve mutluluğunuzu artırmak ve sonucunda evrene yaşam sevincini yaymak ve sizin titreşiminizle rezonansa girecek olayları, koşulları, durumları hayatınıza hızla çekecektir.
Hayatın düzenini, değerini anladığımız ölçüde yaşam kalitemizdeki değişiklikleri hızla hissederiz.
Nasılsa ordalar diye önemsemediğimiz şeylerin değerini bilmek, nefes alıp vermenin, her sabah güneşin doğuşunu, her akşam batışını görmenin, yaptığımız hataların, yanlışların içindeki armağanları görüp gereken dersleri çıkartmanın bile şükranını hissetmek, hayatın size sunacağı güzellikler için peşin bir ödeme yoludur.
Hayata her gün düzenli ve koşulsuz olarak şükran duymak, bu düşünce ve duygularınıza uyumlu koşulları hayatınıza çekecektir.
Bütün hayallerinizin gerçekleştiğini düşünün, kendinizi nasıl hissederdiniz? Hangi duyguları yaşardınız?
Beklemek yerine bunları şu anda yaşayın, içinizde hissedin. Hiç ummadığınız yerlerden olanaklar, ilişkileri, kaynakları hızla kendinize nasıl çektiğinizi göreceksiniz.
Oktay Rıfat “Son Söz” adlı mükemmel ve şükran dolu şiiriyle ne güzel anlatır, koşullu ve koşulsuz şükredebilmenin güzelliğini, yüceliğini.
Son Söz
Boğazından lıkır lıkır geçen
Şu suyun kıymetini bil
Nedir ki bu mavilik deme
Pencereden görebildiğin kadar
Göğün kıymetini bil
Kıymetini bil çiçek açmış bademin
Güneşli odanın çamurlu sokağın
Beyazın siyahın yeşilin
Pembenin kıymetini bil
Dirilik öyle bir şey yürekte
Sevinçle çırpınır
Kavak yelleri eser insanın başında
İnsanoğlu kızar öfkelenir savaşır
Halk için girişilen savaşta
O korkulu sevincin
Öfkenin kıymetini bil
Bil ki bu
Budur işte
Güneş yalnız dirileri ısıtır
Güneşin kıymetini bil.

Oktay Rıfat 
Olan, olmuş, olacak, yaşanmış, yaşanmamış, yaşanacak herşeye karşı şükür duygunuzun arttığı ve tüm istekleriniz an'da gerçekleştiği güzel günler dilerim.

A.Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı

27 Kasım 2014 Perşembe




                                               KAHVALTI SOFRASI


Geçen hafta görümcem Ayşe arkadaşı Selma'nın kahvaltı davetine katılmış. Selma'nın  güzel sofrasını ve lezzetli kahvaltılıklarını görünce benim bloğumdandan bahsetmiş ve izin isteyip fotoğraf çekmiş. Ben de bu güzel sofrayı sizlere fkir vermesi açısınan paylaşmak istedim.Bloğumda gezinmeniz ve hafta sonu kahvaltı hazırlarken size ufak da olsa katkı sağlamak beni mutlu eder.
                      Selma'nın kahvaltı sofrası çok güzel görünüyor,bereketli olsun. 



















         

                                                

26 Kasım 2014 Çarşamba



                              PALAMUT IZGARA (FIRINDA)





                MALZEMELER:

              2 tane palamut fileto
              1 tane limon
              1 küçük fincan zeytinyağ
              1 tatlı kaşığı tuz
              1 çay kaşığı karabiber


                       

YAPILIŞI:Palamutları balıkçınıza fileto gibi ancak kılçıkları bir tarafta kalacak şekilde hazırlatın. Eve gelince balıkları çok iyi yıkayın ve süzgece alıp süzdürün. Gerekirse mutfak havlusuyla suyunu alabilirsiniz.

Derin bir kaba yağ, tuz,karabiber ve limondan oluşan sos hazırlayın ve balıklara bu sostan iyice sürün.Hatta bir fırın poşetine balıkları koyup üzerine sosu ilave edin ve alt üst ederek karıştırın.Bu şekilde balıkları buzdolabında bir saat bekletin.

Bir saat sonra balıkları ızgaraya  veya fırının ızgarasına dizin.Ben fırının ızgarasında yaptım. Önceden  ısıtılmış 200 derece fırında 25-30 dakika kızarıncaya kadar pişirin.Balıklar fırında pişerken kurumasınlar diye ara sıra geriye kalan sostan sürün.

Pişen balıkları servis tabağına alın, kırmızı soğan, maydanoz, roka, limon dilimleri ile servis yapın.Tatlı olarak balığın üstüne tahin helvası yemeyi unutmayın benden tavsiye..  Afiyetle...


24 Kasım 2014 Pazartesi

                 
                                                         KABAK TATLISI


Herkese iyi günler diliyorum...Önce çocuklarımızın eğitimi uğruna ülkemizin dört bir yanında fedakarca görev yapan , öğretmenlerimizin  24 Kasım öğretmenler gününü kutluyorum. Herkesin yetişmesinde emeği geçen öğretmenlerimize  bu kutsal görevlerinden dolayı saygı ve sevgilerimi iletiyorum..


Şimdi gelelim kabak tatlısının faydalı olduğu kadar lezzetli olan tarifine;

 

            MALZEMELER:

             2-2,5 kg kabak 
             6-7 su bardağı  şeker 


             Üzeri İçin:

             İri çekilmiş ceviz içi
             Tahin (isteğe bağlı)

YAPILIŞI: Kabakların kabuklarını soyun. (ben pazardan dilimletip alıyorum daha sonra kabuklarını sebze soyacağı ile soyuyorum kolay oluyor.) Çekirdeklerini sıyırın istediğiniz ebatta dilimleyip, güzelce yıkayın.Kabakların bir kısmını derin bir tencereye dizin, üzerine şekerin bir kısmını gezdirin.Ardından kalan kabakları ve üstüne kalan şekeri gezdirip, tencerenin kapağını kapatın.(Ben biraz şekerli seviyorum kabağın yarısı kadar şeker kullanıyorum.Siz isterseniz daha az miktarda kullanabilirsiniz.) 

Zamanınız varsa kabakların suyunu salması için akşamdan soğuk bir yerde bekletin. Eğer zamanınız yoksa 3-5 saat bekletin veya hemen yapacaksanız bir çay bardağı su ile pişirebilirsiniz. Önce orta ateşte kaynadıktan sonra  kısık ateşte kabaklar, yumuşayıncaya kadar 40-50 dakika şurup hafiften koyulaşıncaya kadar pişirin.Çatalla veya bıçakla pişip pişmediğini kontrol edin.Eğer kabaklar pişmiş şurup koyu olmadıysa kabakları delikli kepçe ile başka bir tencereye alın ve  şurubu  5-10 dakika daha kaynatın.

Daha sonra şurup ile kabakları buluşturun  ve  bir iki  dakika kaynatıp ocağı kapatın. Kabak tatlınız soğuduktan sonra servis tabağına alın, üzerine kabağın şurubundan döküp iri çekilmiş ceviz ve tahinle  veya sadece cevizle servis yapın.

                                                               Afiyetler olsun....








20 Kasım 2014 Perşembe





    LEZZETLİ AŞURE TARİFİ

 
Aşure Türk mutfağının geleneksel tatlılarındandır. Muharrem ayının gelmesiyle birlikte kaliteli ürünler satan marketimden malzemelerimi satın alır, akşamdan aşure yapma hazırlıklarına başlarım. Bazı temel malzemeler her tarifte aynı olsada, bakliyat ve meyve çeşitleri herkesin damak zevkinize  uygun olarak  değişiklik göstermektedir. Aşure piştikten sonra üstünü büyük bir zevkle süsleyerek ailem arkadaşlarım ve etrafımızda bulunan komşularımla paylaşırım.


  
                                          MALZEMELER:

                                         1 kg aşurelik buğday
                                          4 su bardağı nohut
                                          4 su bardağı kuru fasulye
                                          1 çay bardağı pirinç
                                          600 gr kuru kayısı
                                          600 gr kuru üzüm
                                          4 kg toz şeker
                                          600 gr kuru incir (aşurenin rengini koyulaştırıyor ben kullanmıyorum)
                                          1 su bardağı kuş üzümü 
                                          1 tutam tuz
                                          8-10 tane karanfil
                                          1 kahve fincanı gülsuyu (isteğe bağlı)


                                          SÜSLEMEK İÇİN:
                                   
                                           Tarçın
                                           Dövülmüş ceviz veya fındık
                                           1 adet narın taneleri
                                           paket dolmalık fıstık
                                           kuş üzümü 
                                           Antep fıstığı (çekilmiş toz halinde)
                                                 

YAPILIŞI: Akşamdan aşurelik buğdayı bol suyla yıkayın, ben buğdayı iki düdüklü tencereye bölerek üstüne su koyun ve 10 dakika kaynatıp ocağın altını kapatın.Düdüklü tencerenin kapağını açmadan üstünü örterek bir gece bekletin.

Nohutu akşamdan nohut yemeği yapar gibi ılık su ve bir tutam tuzla, kuru fasulyeyi ise soğuk suyla ıslatın. Ertesi gün nohut ve fasulyeleri dağılmayacak şekilde haşlayın.  

Kuru kayısı ve incirleri nohutların ebatında küçük küçük kesin,kuru üzümler akşamdan ayrı ayrı kaplara soğuk suya koyun.Küçük kesin ki pişme sırasında şişip daha büyük olmasın.       

 


Sabah buğdayları aşure yapacağınız büyük bir tencereye alın.Buğdaylar üstü örtülü muhafaza edildiğinden suyu ılık kalıyor. Buğdayların 4-5 parmak üstünü geçecek kadar su koyup  yumuşayıncaya kadar 45-50 dakika pişirin. Buğdaylar pişip suyu koyulaştığında, haşlanan kuru fasulye ve nohutun suyunu süzün buğday tenceresine ilave edin. Suyu azaldıkça sıcak su koyun ve 15-20 dakika daha pişirip  kayısıları,kuru üzümleri,kuş üzümlerini ilave edin.Pirinci haşlayın tencereye ekleyin 15-20 dakika daha kaynatın ve dibi tutmasın diye aşureyi ara ara karıştırın

Aşure malzemelerinin iyice piştiğinden emin olunca şekerini koyun, çünkü şekeri ilave edince  malzemeleri sıkacak az pişmiş olanlar sert kalacaktır.Ben aşureyi tatlı seviyorum isterseniz şeker miktarını kendi damak tadınıza göre ayarlayın.Aşure bekledikçe koyulaşır kıvamı biraz sulu olmalı, şekeri de ertesi gün azalır.Bunun  için aşureyi kaynatmaktan dolayı kendiliğinden gelen doğal kıvamı  sağlayın.Bir tutam tuz koymayı unutmayın.Şekerle birlikte malzemeleri 15 dakika kadar pişirip, ocağı kapatın.
İsteğe göre son olarak gül suyu ve bir çay bardağı suda bir taşım kaynatıp aromasının çıkması için beklettiğiniz karanfil suyunu ilave edin. 

Aşurenin rengini karartacak incir gibi malzemeleri ben pek koymuyorum.Siz koymak isterseniz üstüne koyarsınız veya aşure kaplarının dibine koyup üstüne aşure koyarsınız. İsterseniz incirleri küp küp doğrayın suda haşlayın ve  siyah suyunun çıkması için bekleyin. Suyunu süzüp yıkayın en son tencereye incirleri katın.

Aşuremizin başında bir yasin okuyup şifa niyetine sıcakken karıştırarak kaselere bölüştürün. Biraz ılındıktan sonra üzerine tarçın serpin süsleme malzemeleri ile veya istediğiniz malzemelerle süsleyin.


 Afiyet şifa olsun..







                                             


17 Kasım 2014 Pazartesi


KIYMALI PATATESLİ BUZDOLABI (RULO)BÖREĞİ

Bu böreklerden boş bir vaktinizde her türlü (peynirli,patatesli) harç malzemesiyle yapıp buzluğa koyun. Misafirleriniz geldiğinde veya canınız istediğinde elinizin altında hazır, pratik ve kolay bir börek  sadece çıkarıp pişirin.  


         

           MALZEMELER:

            3 adet yufka
            2 adet patates
            250 gr kıyma
            1 tane soğan
            Karabiber
            Tuz

         SOS MALZEMESİ:

           2 tane yumurta
           1 çay bardağı sıvıyağ
           1 çay bardağından biraz fazla süt
           veya 3-4 kaşık yoğurt


YAPILIŞI:Soğanları yemeklik doğrayın kıymayla birlikte kavurun.Kıyma bıraktığı suyu çekince patatesi soyup yıkayın ve kıymanın içine rendeleyin.Biraz patatesi kavurmaya devam edin,karabiber ve tuzunu ayarlayın 8-10 dakika sonra soğumaya bırakın.

Sos malzemelerini bir kabın içine alın ve karıştırın.Bir yufkayı tezgaha yayın ve hazırladığınız sosu yufkanın her yerine sürün. Kıymalı harcın üçte birini yufkanın üstüne serpin.
İkinci yufkayı da birinci yufkanın üstüne serin sos malzemesini yufkanın her yerine sürüp kıymalı içten serpin.Son yufkayı en üste serip yumurtalı harcı sürün,iç harcın hepsini koyun.Yufkalar iki yandan azıcık içeri doğru katlanıp rulo şeklinde sarılır.

Keskin bir bıçakla böreği ikiye bölün ve dondurucuda 1 saat dinlendirin. Daha iyice donmadan dinlenen börekleri bir parmak genişliğinde dilimleyin.Yan yatırıp yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dizin.

Üzerine sos malzemesi kaldıysa sürün yoksa yumurta sarısı sürüp üstüne susam ve çörek serpiştirin. 200 derecelik fırında üzerileri kızara kadar pişirin.

Not: İyice donmamış olan börekleri dilimleyip,dondurun veya öylece bırakın pişirmek istediğinizde buzu çözülünce dilimleyip pişirin.

                                    
                                             Kolay gelsin ve afiyet olsun..












12 Kasım 2014 Çarşamba




                  FIRIN POŞETİNDE TAVUKLU PATATES

Lezzetli bir akşam yemeği için pratikliği ile mutfağımızın kurtarıcı yemeklerindendir.Biz çalışan hanımlar için kolay hazırlanabilen hem de lezzetinden emin olacağınız bir mükemmel bir yemek.



                                                           MALZEMELER:

                                                           6 adet tavuk pirzola (kemiksiz)
                                                           2 adet patates
                                                           1 adet soğan
                                                           2 adet sarımsak
                                                           1 tatlı kaşığı salça
                                                           1 tatlı kaşığı toz biber 
                                                           1-2 yemek kaşığı sıvıyağ
                                                           1 çay kaşığı kekik
                                                           1 çay kaşığı karabiber
                                                           1 tatlı kaşığı tuz


YAPILIŞI: Tavukları iyice yıkayın, geniş bir kaba alın.Patatesleri soyun,yıkayın ve elma dilimi gibi dörde beşe bölüp tavukların üzerine ekleyin.Soğanları piyazlık yarım ay şeklinde doğrayın, sarımsakları soyun  kabın içine koyun. Baharatları, salçayı, yağı ve tuzu ekleyip malzemeleri kaşıkla iyice karıştırıp,malzemelerin birbiriyle karışmalarını sağlayın.


Tüm malzemeleri fırın poşetine yerleştirerek, poşeti iyice sallayın,poşetin ağzını bağlama aparatı ile bağlayın. Kürdan veya çatal ile poşetin bir kaç yerinden delik açtıktan sonra fırın kabına alın.




Fırınınızı  önceden 200 derceye ayarlayın, yaklaşık 1 saat tavuk ve patatesler kızarıncaya kadar  fırınlayın.İsterseniz fırın poşetini keserek tavuğun daha iyi kızarması için 10-15 dakika daha pişirmeye devam edebilirsiniz.

                                                            
                                                               Afiyetler olsun..






                                     
                                                 















9 Kasım 2014 Pazar



FIRIN SÜTLAÇ TARİFİ

Sütlaç süt tatlılarının en sevileni, sofralarımızın vazgeçilmezidir.Özellikle şerbetli tatlı sevmiyenler için harika bir lezzet.Sizde deneyin vazgeçemeyeceksiniz.
 
                                                                                                                                       

                                             MALZEMELER:  
                          
                                              2 Kg t
                                              1 su bardağı pirinç 
                                              3 bardak su (pirinç haşlamak için)
                                              2,5-3 su bardağı şeker
                                              1 paket vanilya
                                              1 yumurta sarısı (isteğe bağlı)
                                              1 yemek kaşığı pirinç unu
                                 

 
YAPILIŞI:Pirinçleri yıkayın bir tencereye alın üzerine suyu ekleyin,kaynamaya başlayınca ocağın altı kısın.Pirinçler suyunu çekip lapa gibi oluncaya kadar 30 dakika kadar pişirin.Arada karıştırmayı unutmayın piriçler dibine yapışmasın.Eğer suyunu çekip pirinçler pişmezse pirinçlerin üstüne sıcak su ilave edin.

Pirinçler pişince sütü ilave edin, sütle pirinç kıvam alana kadar (yaklaşık 40-45 dakikaya yakın) kaynatın.Koyulaşmaya başlayınca kaynayan sütlü karışıma toz şekeri ekleyin ve 15  dakika  kadar daha pişirin,(bu arada sütlacın koyulaşması lazım) ocaktan almadan 5 dakika önce yumurta sarısını çırpın.  Sütlaçtan 1-2 kepçe  alın ılıtın ve yumurta sarısıyla  karıştırıp tekrar sütlaca ilave edip karıştırın.Yumurta yoğunluk veriyor yoksa koymasanızda kızarıyor. 

Sütlacı 5 dakika daha kaynatın, en son vanilyasını ilave ederek ocağı kapatın.Güveç kaplarına veya cam kaselere paylaştırın, üzerlerinin biraz kabuk tutması için 20-25 dakika bekleyin.   

Fırın tepsisine dizin, içine soğuk su koyun,sütlaç kaselerini fırının ızgarasında 200 derecede üzeri kızarana kadar fırınlayın.Çok çabuk kızarıyor fırının kontrol edin.Tarçınla veya toz fındıkla servis yapın. Afiyetler  olsun .           

Not:Sütlaçtan 11 güveç ve 5 mikro dalga kasesi çıktı. Fırın sütlaç yapmayacaksanız yumurta sarısı koymayın ve sütlaç kıvam tutarsa pirinç unu ilave etmeyin.Ben sütlacı pirinç unu koyarak değil uzun kaynatarak kıvam almasını sağlıyorum.

                                                             Sağlık ve afiyetle.....






















Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...