Renklerin hayatımızdaki yeri
Renkler çoğu kez kararlarımızı etkileyen etmenlerdir. Bununla birlikte kişinin sevdiği ve sevmediği renklere göre kişilik tahlili yapmak da mümkündür. Simdi size kısa bir test...
Elbise seçerken, araba alırken, evimizi döşerken fark etmeden seçimimizi neler etkiler? Neden boş boş denizi seyrederken huzur duyar, çiçeklerle bezenmiş bir bahçede ise heyecanlanırız? Neden bazı restoranlarda acele acele yemek yer de hemen kalkarız? Neden sarışın insanlar bizde “dikkat çekici ama havai” izlenimi uyandırır? Hepsinin cevabı aynı: Renkler.
Renklerin,
yaydıkları titreşimler yoluyla değişik hormonlar üzerinde farklı
uyarıcı etkilerinin olduğu ve böylece ruh halimizi ve bedensel
fonksiyonlarımızı etkiledikleri artık kanıtlanmış bir gerçektir. Hatta
renklerin etkilerinden hareketle “kromoterapi” denilen bir tedavi
yöntemi bile geliştirilmiştir.
Ben sizlere önce renklerin bilinen psikolojik etkilerini kısaca aktarmak istiyorum:
KAHVERENGİ: ABD
de Kansas Üniversitesindeki sanat müzesinde renklerin ziyaretçiler
üzerindeki etkileri bir deneyle incelenmiştir. Duvar rengi beyaz
olduğunda ziyaretçilerin yavaş hareket ettikleri, daha fazla müzede
kaldıkları görülmüş; duvarların rengi kahverengiye döndürüldüğünde ise
insanlar daha hızlı hareket ederek müzeden daha çabuk çıkmışlar.
Bu
tespit edildikten beri dünyadaki tüm fast-food restoranlarının sandalye
ve masaları kahverengiye, duvarları da yakın renklere boyanmıştır.
Yiyen hemen kalksın, yeni müşteriye yer açılsın diye. Eğer siz misafir
sevmiyorsanız salon takımınızı kahverengi seçebilirsiniz. Konuklarınız,
sebebini anlayamadıkları halde erken gitmeye can atacaklardır. Ama
misafirlerinizin uzun süre oturmasını, sohbeti sonuna dek götürmesini
isterseniz kahverengini salonunuzda, sohbet odanızda pek kullanmayın.
Kahverengi
aynı zamanda toprak rengidir ve “mahviyet ve tevazu”yu çağrıştırır. Bu
renk giyinirseniz diğer insanlar arasında kaybolur gidersiniz. Amacınız
buysa o başka (nitekim çekingen hastalarımın sıklıkla bu renk
giyindiklerini görmüşümdür) ama dikkat çekmek istiyorsanız iş
toplantılarında sakın kahverengi giymeyin.
Kahverengi
aynı zamanda teklifsiz, resmiyetten uzak bir renktir ve bu yönüyle
karşınızdakilerin size rahat açılmalarını da sağlayabilir.
KIRMIZI iştah
açar. O yüzden dünyadaki büyük gıda firmalarının (Kola ve Fast-Food
firmaları gibi) logolarında çok sık kullanılır. Aynı zamanda (adrenalin
salgısına yol açtığı için) heyecanlandırıcı bir renk olan kırmızı, kan
akışını hızlandırır ve tansiyonu da yükseltir.
YEŞİL ise
güven veren bir renktir. Bankalar logolarında bu rengi çok kullanır.
Yatak odası için de rahatlatıcı bir seçim olabilir. Ayrıca yeşil rengin
üretkenliği arttırdığı gözlenmiştir. Batıda büyük otellerin mutfakları
yeşile boyanmaktadır, aşçıların verimi artsın diye. Batıdaki özel
hastanelerde de yeşil çok kullanılır, çünkü rahatlatıcı ve
sakinleştiricidir. Mide ağrısını da azalttığı tespit edilmiştir.
SİYAH
gücü ve tutkuyu temsil eder. Hırsın da ifadesidir. Fonda kullanılırsa
karamsarlık verir. Konsantrasyonu en çok arttıran renktir. Einstein
konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı almayan bir odada
otururmuş.
MAVİ
sakinlik simgesidir. Tansiyonu düşürür. Hastane personeli, polisler,
gardiyanlar genellikle neden mavi giyerler sanıyorsunuz? Araplar mavi
renkli taşların kan akışını yavaşlattığına inanırlar ve o yüzden nazar
boncukları mavi renklidir. Sakinleştirici olduğu için Batıda intiharları
azaltmak için köprü korkulukları maviye boyanır. A.B.D.de bir okulun
duvarlarının portakal renginden maviye çevrilmesi sonrası çocukların
haylazlıklarının azaldığı da tespit edilmiştir.
LACİVERT kozmik
bir renktir ve sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği çağrıştırır. Büyük
firmalar logolarında bu rengi kullanarak prestijlerini sağlamlaştırmak
isterler genellikle.
MOR
ise nevrotik, karmaşık bir ruh haline yol açar, bilinç altı korkuları
uyandırır. Özellikle hastanelerde hiç kullanılmaması önerilir. Ama
maksadınız başkalarını korkutmak, sizden çekinmelerini sağlamaksa
kullanabilirsiniz.
PEMBE
malum, rahatlatıcı, “her şeyi tozpembe gösteren” bir renktir ve
insanların pembe elbiseli kişilere daha kolay ödeme yaptıkları fark
edilmiştir. Bu yüzden İngiltere’de çoğu mağazada tezgahtar ve kasiyerler
pembe gömlek giyinirler.
SARI mutluluğun,
dikkat çekiciliğin ve geçiciliğin simgesidir. O yüzden tüm dünyada
taksiler sarıdır ve araba kiralama firmaları da bu rengi çok
kullanırlar. Fark edin, kiralayın ama geri getirin diye. Bankalar ise
sarı rengi hiç kullanmazlar. “Paralar bizde uzun süre kalsın” dedikleri
için. İşyerinize bir gelen bir daha gelmiyorsa koltukların veya
duvarların sarı renginden olabilir bu, dikkat edin.
BEYAZ
ise istikrar ve saflığı temsil eder. Doktor ve hemşire kıyafetlerinde
biraz da bundan tercih edilir. Bazı politikacılar da bu rengi dürüst ve
şaibesiz oldukları imajı oluşturmak için kasıtlı olarak kullanırlar.
Bunların
yanı sıra, kişinin sevdiği ve sevmediği renklere göre kişilik tahlili
yapmak da mümkündür. Simdi size kısa bir test anlatacağım. Ama önce su
sekiz renk arasında en sevdiğinizden en sevmediğinize doğru bir sıralama
yapın ve 1 den 8’e numaralayın lütfen:
Mavi, Sarı, Kırmızı, Yeşil, Gri, Siyah, Mor ve Kahverengi. (Merak edenler için: Bu sıralama bana aittir.)
MAVİ sükunet
ve sadakat rengidir. Maviyi ilk sırada seçenler hassas ve huzur arayan
insanlardır. Hayatları kontrollü, hedefleri bellidir. Problemsiz,
üzüntüsüz bir hayat isterler ve bunun için bir çok şeyi feda
edebilirler. Tutarlı ve sürtüşmesiz bir beraberlik arzu ederler. Mavi
son sıralarda ise tatminsiz olduğunuz ve sizi kısıtlayan şeyleri yıkmak
istediğiniz anlamına gelir. Tekdüzelikten nefret ediyorsunuz demektir
ama bu yüzden aile ve iş hayatında sürekliliği sağlayamayabilirsiniz.
SARI
Sarıyı 2., 3. veya 4. sırada seçenler iyimser kişilerdir ve geçmişe
değil daima ileriye, geleceğe ve umutla bakarlar. Hayatı kolay görür,
problemleri pek kafaya takmaz, kolay endişelenmezler. Ama bu tembel
oldukları anlamına da gelmez. Sürekli olmasa da sıkı çalışma dönemleri
vardır. Hele sarıyı ilk sırada tercih ettiyseniz bu sizin çok hırslı ve
sürekli zevk ve mutluluk arayan birisi olduğunuzu gösterir. Sarı renk
hayli geri tercihlerde kaldıysa ümit ve hayallerinizi kaybetmiş,
kendinizi reddedilmiş, bahtsız hissediyorsunuz ve içe dönmüşsünüz
anlamına gelir.
KIRMIZI
arzu ve enerji demektir. İlk sırada kırmızıyı tercih edenler dürtüsel
davranan, kazanmak isteyen, enerjik kişilerdir. İyi bir lider olurlar.
Beklentileri yüksektir ve hayatı dolu dolu yaşamak isterler. Kırmızı 7.
veya 8. sırada kalmış ise yaşama sevinci ve macera arzusu çok az
demektir.
YEŞİL sebatkarlık,
tutuculuk ve değişime direnç anlamındadır. İlk sırada tercih edilmişse,
siz inatçı, sahiplenici ve hayli bencilsiniz demektir. Başarma hırsınız
fazladır, kıymetli şeylere sahip olmak, hatta onları biriktirmek
meyliniz olabilir. Tanınmak ve başkalarını etkilemek istersiniz ama
başarısızlık ve kayıp ihtimalleri sizi çok üzer. Yeşil son sıralarda
kaldıysa benliğiniz incinmiş, gururunuz kırılmış demektir. Buna bağlı
olarak da tenkitçi, alaycı ve dik başlı olabilirsiniz.
GRİ
nötr bir renktir ve zıtlıklar arasında orta noktayı bulma isteğini
temsil eder. Gri ilk tercihiniz ise, hiç bir yere angaje olmadan
bağımsız kalmak istiyorsunuz demektir. Fikir ve duygularınız her an
değişebilir. Bir gurupta “erimekten” nefret edersiniz. Yapan değil
izleyen olmayı tercih edersiniz. Griyi son sıraya bırakanlar ise tersine
paylaşmayı seven, bir guruba katılmak isteyen, arzulu, hevesli
insanlardır. Bu kişiler hedeflerine ulaşmak için her yolu denerler.
SİYAH
“hayır” demektir. Bu rengi ilk sırada seçen kişi (ki bu nadir görülür)
kaderine isyan ediyor demektir. Siyah ikinci seçim ise, idealiniz,
tutkunuz uğruna her şeyden vazgeçebilirsiniz. Eğer ilk tercih sarı,
ikinci tercih siyah ise, kişi hayatında köklü değişiklikler yapmak
üzeredir. Normalde siyah son sıralarda seçilir ve bu, kişinin kaderiyle
barışık olduğuna işarettir.
MOR
ise iç çatışmaları simgeler. Özellikle de dürtülerinizle sükunet
arayışı veya hükmedicilikle boyun eğme hisleri arasında çatışma
yaşadığınızı gösterebilir. Moru ilk sıralarda tercih edenler mistik ve
büyüsel arayışlar içindedirler. Zihinsel olarak tam olgunlaşmamışlardır.
Hayal dünyasında yaşarlar. Mor genellikle son sıralarda tercih edilir
ve olgunlaşmış bir yapıya, gerçeklerle yüzleşebilen bir kişiliğe işaret
eder.
KAHVERENGİ
fiziksel iyilik rengidir ve sizin kendi sağlığınıza gösterdiğiniz
ilgiyi simgeler. Eğer kahverengiyi orta sıralara (4., 5.) koymuşsanız
sağlığınız ve bedeninizle sadece gereği kadar ilgileniyorsunuz demektir.
Bu da iyiye alamettir. Hastalık evhamı olanlar, kendini fazla
dinleyenler ise kahverengiyi ilk sıralarda tercih ederler. İlk
tercihiniz bu renkse hayli huzursuz ve endişelisiniz demektir.
Kahverengiyi ilk üç sırada tercih edenler aynı zamanda güvenli bir çevre
arayışında olurlar. Mesela mülteciler genellikle bu rengi ilk sırada
tercih ederler.
Kahverengi son sırada olduğu takdirde ise, tersine, sağlığınızla gereği kadar bile ilgilenmiyorsunuz anlamına gelir. Sandığınız kadar sağlıklı olmayabilirsiniz. Çabuk bir check-up yaptırın. Bakın ben de kahverengiyi son sıraya koymuşum. Galiba eşim “kendine dikkat etmiyorsun” demekte haklı. Birkaç tahlil yaptırayım bari. Bana müsaade.
Haber7com